Bilişim sektörünün sürekli olarak
gelişmesi hayatımızın her alanında
kendisini hissettirmektedir.Gün geçmiyor ki yeni bir uygulamayla
karşılaşmayalım.Bu gelişim ve değişimden bireysel ve kurumsal olarak en etkin
ve verimli bir şekilde yararlanıp, küresel dünyada bir adım önde olmak stratejik önem kazanmaktadır.
Bu amaca yönelik olarak Hükümet; eğitimde
f@tih projesi adında, Milli Eğitim ve Ulaştırma Bakanlıklarının ortak
çalışmasıyla yeni bir proje tanıttı.Bu proje ile eğitim; çağa uygun olarak,
tablet bilgisayarlar, akıllı tahtalar, e-içerik ve sanal ağlar ile bir bütün
olarak bilişim tabanlı olarak gerçekleştirilmeye başlayacak.
Projenin çok
büyük, yüksek maliyetli ve eğitim ile, dolayısıyla geleceğimiz ile ilgili
olması, çok iyi düşünülmesi gereken ve altyapısı güçlü bir sistem olmasının
zorunlu kılmaktadır.
Bu proje ile
ilgili olarak en önemli sorunların başında, başarısının belirsizliği
olacaktır.Bu uygulama ile eğitim sistemimiz tamamen değişecek.Uzun yıllar bir
sistem oluşturamamış, yap-boz tahtasına dönüşmüş olan eğitim sistemimiz yeni
bir yapılanma daha geçirecek.Dolayısıyla bunun sonuçlarının çok iyi tahmin
edilmesi,pilot uygulama sonuçlarının gerek eğitim sistemimize katkısı gerekse
altyapı olarak çok iyi değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Tabiî ki bu
proje büyük riskler taşıyor.Ancak bilgisayar ve cep telefonu kullanımının okul
öncesine kadar düştüğü düşünüldüğünde, maliyeti ne olursa olsun hükümet bu riskleri
göze almak zorundadır.Maliyetinin çok yüksek olması en büyük olumsuzluk olarak
düşünülse de olumlu sonuç vermesi halinde bu maliyetin karşılanacağı
tartışılmazdır.
Eğitim
açısından, içerik olarak güçlü, eğitimcilerin bu sisteme hakim olması,
uygulaması kolay programların olması önem kazanmaktadır.Teknik olarak ise
altyapının güçlü olması, hem dış saldırılara ve hem de kullanıcıların amaçları
dışında kullanılmamasına karşı güvenli olması,tamir-bakım servislerinin yaygın
ve güvenli olması önem kazanmaktadır.
Öğrencilerin
kalem,defter,kitap ve çanta gibi yüklerden kurtulması, hem fiziksel hem de
maliyet açısından olumlu olacaktır.
Gerçi
kırtasiyeci olan babam; hükümetin önce kitapları ücretsiz olarak dağıtması
sonra de bu proje ile kalem,defter uygulamasını kaldırmasını hükümetin
kırtasiyecilere karşı operasyonu olarak düşünse de bu projeye
o da bu ayak uydurmak zorunda kalacak.Bu projeden sonra artık kırtasiye
camlarında ‘Milli Eğitim onaylı 9.sınıf polinom programı gelmiştir’ veya
’15.hafta 7.sınıf Türkçe ders anlatımı videosu gelmiştir’ şeklindeki ilanlara
sıkça karşılaşacağız demektir.